Gar Katliamı Davasında Suriye’deki Rejim Değişikliği ve Sanıkların Yargılanması

Gar Katliamı davasında ‘Suriye’deki yeni rejim’ detayı

Barış Mitingi için 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı önünde toplanan kalabalığa terör örgütü İŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırı sonucu 103 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili açılan davada sanıklar İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere ve Yakup Selağzı hakkında çıkartılan tutuklamaya yönelik yakalama emirlerinin devamı ile infazlarının beklenilmesine, haklarında yakalama ve yokluğunda tutuklama kararı verilen sanıkların bir kısmı yönünden İnterpol vasıtası ile Kırmızı Bülten ile aranmalarının sağlanması hususunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkerelerin infazlarının beklenilmesine kararı verilerek dosyaları ayrılmıştı.

16 SANIK HAKKINDA DOSYA AYRILMIŞTI 10 Ekim Ankara Tren Garı saldırısı davasında mahkeme, tutuklu 10 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş ve ayrı ayrı suçlardan 101 ve 379 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Erman Ekici hakkında ise insanlığa karşı işlenen suçlardan beraat kararı vermişti. Yakalanmayan 16 sanık hakkındaki dosya ise ayrılmıştı. Dosyası ayrılan sanıklar yönünden yargılamanın ilk duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya hayatını kaybedenlerin yakınları, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbaş, DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Damhan ve EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca katıldı.

Duruşma Gaziantep Barosu’nun davaya müdahil olma talebinde bulunmasıyla başladı. Gaziantep Barosu Başkanı İskender Kahraman, ”Baroların bu davada müdahil olarak yer alması gerekir. Gar Katliamı’nın, Suruç Katliamı’nın ve pek çok katliamın failleri Gaziantep’ten çıktı. Yargılama makamlarından faillere giden evreleri bütünüyle ortaya koyup, anayasal görevlerini ihmal eden kurumların da yargılanmasını talep ediyoruz” dedi.

“KİMLİĞİ BELİRSİZ CANLI BOMBAYA İLİŞKİN BİLGİLER TALEP EDİLSİN” Ardından avukatların savunmalarına geçildi. İlk olarak konuşan avukat Senem Doğanoğlu, şunları söyledi: Soruşturma ve kovuşturma boyunca üzerine araştırma ve çalışma yapılmayan en önemli konulardan biri ikinci canlı bombacının kimliğini tespiti konusu olmuştur. Suriye ile 22 Aralık 2024 tarihinde Dışişleri Bakanlığı Heyeti marifetiyle diplomatik ilişki alenileşmiş olmakla bu aşamaya kadar diplomatik ilişki olmadığından bahisle hiçbir araştırma yapılmamış olan ve Suriye uyruklu olduğu dışında hiçbir bilgi sahibi olunmayan canlı bombanın kimliklendirilmesi ve hakkındaki bilgilerin istenmesi önünde de yasal” bir engelin öne sürülemeyeceği açıktır.

*11 Ekim 2015 tarihinde Ankara ATK tarafından ‘102 Nolu (AP2 –AP3) Ceset’ olarak kodlanan ve halen kimliği tespit edil(e)meyen canlı bombaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca otopsi işlemi ile DNA analizinin de sağlanması ve Interpol DNA Gateway’de eşleşme için aranması şeklinde işlem yapılmıştır.

*Emniyet ise sadece Alyas Sitesindeki hücre evinden canlı bombanın sadece çıkış görüntülerini almış ve Yakup Şahin tarafından yapılan tasvir gereği, bu kişiye ait olabileceği düşünülen robot resmi çizdirmiştir.

“ZAMANAŞIMI BÜROSU” BİLMECESİ Mahkemenizin 08 Kasım 2018 tarihli ilk duruşmasında 5 nolu ara karar ile dosyada kimliği tespit edilemeyen X ve Y olarak isimlendirilen, katliam faili olduğu kamera kayıtları ile sabit olan bu kişilerin kimlik belirleme işlemlerinin yapılması için Mahkemenizce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Şikayetçi vekili olarak tarafımızın sunduğu kayıtlar gereği incelemeler devam edebilmiştir.

DAVA BAŞLAYALI 8 YIL OLDU 10 Ekim davası başlayalı 8 yıl oldu. Davanın başında sanıklara dair HTS kayıtlarına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmıştı. Ancak bilirkişi incelemesi çok eksik şekilde yapıldı. Katliamın olduğu günlerde hangi sanığın nerede olduğunun tespit edilmesi gerekiyordu ama yapılmadı.

SURİYE’DE DEĞİŞEN REJİM DETAYI Avukat İlke Işık ise Suriye’de rejiimin değişmesi ve iktidarın yerine gelen HTŞ ile ilişki kurması nedeniyle firari sanıkların Suriye’den iade edilemsi talebinde bulunulması gerektiğini belirterek şu taleplerde bulundu: Suriye’ye dair 15 gün içinde çok şey değişti. HTŞ, 2018’den beri BM’nin terör listesinde yer alıyor.

SUÇ DUYURUSU KARARI Savunmaların ardından ara karar kuran Mahkeme, Gaziantep Barosu’nun katılma talebini kabul etti. Sanık Erol Sayanoğlu ve diğer tanıkların dinleme taleplerinin bir sonraki celsede değerlendirilmesi üzerine kayıt altına alınmasına karar verdi.

Kaynak : Sozcu

Exit mobile version