Suriye’de Türkiye’ye Uygulanan Yüksek Gümrük Vergileri İhracatı Olumsuz Etkiliyor

Suriye’de Türkiye’ye Yüksek Gümrük Vergisi Uygulanıyor

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Çirkin, Suriye’de yeni yönetim tarafından tüm sınır kapılarında aynı gümrük vergisi oranlarının uygulanmaya başlanması ve bundan en fazla Türk ihracatçıların etkilenmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, “Bize daha yüksek vergi oranları uygulanıyor, Arap ülkelerinden gelen ürünlere daha düşük vergi uygulanıyor. Bu uygulamanın temel amacı Türkiye’ye dolaylı olarak ambargo koymak” dedi.

Suriye’de Beşar Esad döneminde farklı güçlerin kontrolü altında bulunan bölgelerde farklı gümrük mevzuatı, özellikle Ürdün, Irak ve Lübnan sınır kapılarında yüksek gümrük vergileri uygulanıyordu. Suriye Kara ve Deniz Geçişleri İdaresi 11 Ocak’ta ülkenin tüm sınır kapılarında uygulanan gümrük tarifelerinin birleştirilmesi kararı aldı. Geçici hükümetin aldığı bu kararla, Esad döneminde uygulanan gümrük vergilerinde yüzde 60’a varan düşüş yaşanırken Türkiye’den ithal edilen malların gümrük vergisinde yüzde 300 ila 500’e kadar artış oldu. Bu durum, Türkiye’den ithalatı durma noktasına getirirken nakliyecileri de zor duruma düşürdü.

Öte yandan, Ticaret Bakanlığı’ndan 17 Ocak’ta konuya ilişkin şu açıklama yapıldı: “Suriye Yeni Yönetimi 1 Ocak 2025 tarihinde ülke genelindeki tüm gümrük idarelerinde tek tip vergilendirme sistemine geçmiştir. Yürürlüğe konulan bu vergi sistemi Suriye’nin tüm sınır kapılarında ve gümrük idarelerinde aynı şekilde uygulanmaktadır. Ülkemiz, Suriye’de yeniden ekonomik kalkınma sürecinin hayata geçirilmesi, Suriye halkının ihtiyaç duyduğu ürünlere uygun koşullarda erişimin sağlanması ve Suriye’nin yeniden inşa faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyduğu ürünlerin ülkeye ulaştırılması konularında ortak çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, son gümrük vergisi düzenlemesine ilişkin değerlendirmeler doğrultusunda, Suriye ile ticaret, gümrükler ve dış politika alanlarında görüşmeler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Son olarak, dün gerçekleştirilen görüşmelerde Suriye tarafıyla gümrük vergileri konusunda istişareler yapılmıştır. Görüşmelerin devamı olarak, önümüzdeki hafta bir yüz yüze toplantı yapılması planlanmıştır. Diğer taraftan, ülkelerimiz arasında yeniden ve bu defa daha kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının hayata geçirilmesi ile ilgili olarak da istekliliğimiz karşılıklı olarak paylaşılmıştır. Suriye’nin yeni hükümetinin kalkınma çalışmalarına yönelik sürecin tamamında, ülkemizin firmaları aktif bir şekilde katkı sunmaya devam edecektir. Bu süreçte, Suriyeli kardeşlerimizle ortak hedefler doğrultusunda iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isteriz.”

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Çirkin, konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, sektörde hem Türkiye’deki ihracatçıların hem de Suriyeli ithalatçıların zor durumda kaldığını belirterek, şunları söyledi: “Bizim Suriye ile ilgili problemlerimiz, Türk ürünlerine gelen vergi artışları. Bu artışlardan dolayı oradaki (Suriye’deki) ithalatçılar, çok yüksek vergilere maruz kaldılar, Türkiye’den gönderilen tırları gümrüklerden malları teslim almadılar. Bizim yaşadığımız en büyük sorun bu. Bu yüzden bizim tırlarımız sınır kapılarında bekletiliyor, onlar da ürünleri almıyor. Bu da gelecekteki ticaretimizi etkileyecek.”

Tırların boşaltılmaya başlandığını belirten Çirkin, “7-8 gün bekleyen tırlarımız oldu. Yani 1 gün beklemesi gereken tırlar 7-8 gün bekledi. Şu an yavaş yavaş tekrar boşaltılmaya başlandı çünkü tırların belirli bir zaman sonra boşaltılması gerekiyor. Biz de Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’nda bekliyorduk. Kilis Çobanbey Sınır Kapısı var, Gaziantep Karkamış Sınır Kapısı var, Hatay Reyhanlı-Cilvegözü Sınır Kapısı ve Zeytindalı Sınır Kapısı’ndan oluşan beş tane sınır kapımız var bizim. Burada bekleyen bütün araçların toplamı 2 bin 500- 3 bin civarı. Şu an yavaş yavaş indirmeye başlıyorlar” dedi.

“İnsanlar daha önce Suriye’de bir tır tekstil ürününe 8 bin dolar vergi öderken, Türkiye’yi engellemek için şu an bir tıra 80 bin dolar vergi isteniyor” diyen Çirkin, şunları söyledi: “Örneğin bir tır temel ihtiyaç malzemesi olan çocuk bezinin vergisi 700-800 dolar civarıyken şu an 7 bin dolara çıkartıldı. Bu da ‘Türkiye’den ürün almayın demektir. Aynı ürünü başka ülkelerden alırken vergi çok cüzzi ama Türkiye’den alırken çok yüksek vergilere maruz bırakıyorlar. Mesela Mısır’dan gelen çimentodan binde 2 vergi alıyorsa, Türkiye’den gelen çimentodan yüzde 2 vergi alıyor. Örneğini de oradaki (Suriye’deki) arkadaşlardan dinledim. ‘Mısır çimentosu, Lazkiye limanına geldiği zaman, oradan da Halep sınırına ulaşana kadar 94 dolara mal oluyor. Bizim Türkiye’den gönderilen çimento, daha önce 96 dolara mal olurken, vergi artışı yüzünden şu an 127 dolara mal oluyor.’ O zaman da bizim ürünlerimiz satılmaz ve dolaylı olarak ürünlerimize ambargo konmuş olur. Bu uygulamanın temel amacı ambargo koymak.”

Türkiye’den ve Arap ülkelerinden gönderilen ürünlerin aynı fakat uygulanan vergi oranlarının farklı olduğunun altını çizen Çirkin, “Bize daha yüksek vergi oranları uygulanıyor, Arap ülkelerinden gelen ürünlere daha düşük vergi uygulanıyor” şeklinde konuştu. “Suriye’deki insanlar da bunlara hazırlıksız yakalandı” diyen Çirkin, şunları kaydetti: “Adam kendini hazırlamış bir tır ürünü geliyor, bunun için ürününe göre ya bin dolar ya da 5-10 bin dolar vergi verecek ama birdenbire bu ürün için ödemesi gereken vergi oranı 80 bin dolar olduğu zaman bu adam, bunu ödeyemiyor. Böylece o ürünü teslim alamıyor ve alamadığı gibi bu defa Irak’a sevk etmek zorunda kalıyor ve Irak üzerindeki sınır kapısından menşei değiştirip almayı deniyor. Suriye’dekiler de zor şartlar altında yani. Onlarla konuştuğumda ‘Biz, bu ürünleri burada bu şartlarda alırsak satamayız biz de mecburen diğer ülkelerden bu ürünleri temin etmek zorunda kalacağız’ diyorlar. O yüzden onlar da mecburen ürünlerini Ürdün’den, Lübnan’dan, Mısır’dan veya Irak’tan alıp getirecekler. Mesela bizim bütün Suriye sınırı boyunca çimento fabrikalarımız var Kilis, Gaziantep’te, Urfa, Mardin gibi ama çimento Irak’tan gidebilir. Hatta borsaya bakın, bu olayın etkisiyle bizim çimento fabrikalarındaki hisse senetleri bile düştü.

Temel gıda maddesi olarak pirinç ve şekerde vergiyi düşük bir oranda indirdiler fakat yağ var. Yağ da temel gıda maddesi ama çok yüksek bir oranda vergiyi arttırdılar. Dışarıdan temin edebilecekleri ürünleri, Türkiye hariç diğer ülkeler için sabit tuttular, Türkiye’dekileri arttırdılar. Bizim zararımızı önümüzdeki süreç gösterecek. Eğer bu sınır kapısı çalışmazsa, Türkiye’nin zaten yıllık Suriye’ye 2 milyar dolarlık bir ihracatı var ve bu ihracat, 500 milyon dolara düşecek. 1 milyar 500 milyon dolarlık bir ihracat kaybı olacak. Bu rakamın 300 milyon dolara yakını da lojistik hizmetlerdir. Lojistik sektörü de 300 milyon dolarlık zarar görecek bu işten. Lojistik sektörünün sadece Suriye’den göreceği 300 milyon dolarlık zarara, Avrupa’daki hizmetleri de etkileyecek ve orada da karsızlaştırcak bizim sektörümüzü.”

Kaynak: Sondakika

Exit mobile version