Edip Akbayram: Türk Müziğinin Unutulmaz İmzası

Edip Akbayram’la ilgili az bilinen gerçekler
Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Edip Akbayram 75 yaşında hayata veda etti. Sanatçının 2022 yılında yapmış olduğu anlam dolu açıklamalar, ölüm haberinin ardından yeniden gündeme geldi ve hayranları tarafından defalarca paylaşıldı. “Benim ülkem cennet, böyle bir asil halk dünyada yok” sözleriyle Türkiye’ye olan sevgisini dile getiren Akbayram’ın, Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygısı ve minnettarlığı da büyük yankı uyandırdı.
YOĞUN BAKIMDA VERDİĞİ MÜCADELEYE YENİK DÜŞTÜ
Geçirdiği zatürre hastalığının ardından yaşadığı talihsiz bir düşme sonucu iç kanama geçiren Edip Akbayram 4 Ocak’tan bu yana Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi altındaydı. Ancak çoklu organ yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu.
SALI GÜNÜ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANACAK
Büyük sanatçı için 4 Mart Salı günü saat 11.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir anma töreni düzenlenecek. Törenin ardından Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip, sanatçının cenazesi Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecek.
ÇOCUK FELCİ İLE MÜCADELE ETTİ
1950 yılında Gaziantep’te dünyaya gözlerini açan Edip Akbayram, henüz 9 aylıkken çocuk felcine yakalandı. Akbayram’ın müziğe ilgisi de çocuk yaşlarda başladı, lise öğrencisiyken kurduğu orkestrada hem çaldı, hem söyledi.
DİŞ HEKİMLİĞİNİ İSTEMEDİ
Lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a gelen Edip Akbayram, Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandı. Ancak müziğe olan tutkusu, akademik kariyerinin önüne geçti ve diş hekimliği okumaktan vazgeçerek sanat yolculuğuna adım attı.
12 EYLÜL’DE YASAKLANDI
1981-1988 yılları arasında, 12 Eylül askeri darbesinin etkileri sürerken, Edip Akbayram da yasaklı sanatçılar arasına girdi. TRT’de şarkılarının çalınması ve televizyona çıkması yasaklandı. Bu zorlu dönemde müziğe ara vermek zorunda kalan sanatçı, baskılara rağmen sanatından vazgeçmedi.
FETÖ’NÜN ÖDÜLÜNÜ REDDETTİ
Edip Akbayram 2000 yılında FETÖ’nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın 25’inci yılı nedeniyle verdiği ödülü reddeden 11 sanatçıdan biriydi. Kendisine Amerika’da konser vermesi için teklifler geldiğinde de bunu açıkça reddetmişti. Bu kararını “Sosyalist kimliğe sahip biri olarak, Amerika’dan konser vermem için teklifler gelmesine rağmen reddettim. Amerika faşist bir ülke. Orada yaşayan halkı tenzih ederek söylüyorum ama gerçek bu!” diyerek açıklamıştı.
AKBAYRAM’IN SÖZLERİ HALKIN GÖNLÜNDE YANKILANIYOR
Sanat hayatı boyunca ezgileriyle halkın sesi olan Edip Akbayram, Türkiye’ye olan sevgisini ve halkına duyduğu hayranlığı şu sözlerle ifade etmişti: “Benim ülkem cennet. Gerçekten bir cennet ülkede yaşıyoruz. Paris’e gidin, yolda düşün, ayağınız takılsın, kimse sizi kaldırmaz. Ancak ambulans gelir. Ama Anadolu’nun en uzak köyüsüne gidin, bir kapıyı çalın ve ‘Karnım aç’ deyin. O evde sadece bir hayvan varsa bile, ev sahibi Tanrı misafiri diyerek onu keser ve sizinle paylaşır. Böylesine asil bir halk, böylesine büyük bir yürek dünyanın hiçbir yerinde yok.”
“ATATÜRK SAYESİNDE BU ÜLKEDE ŞARKI SÖYLÜYORUM”
Akbayram, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatanlara sert bir dille tepki göstererek şu ifadeleri kullanmıştı: “Bugün bu koltukta oturuyorsan, televizyon ekranlarında konuşabiliyorsan, bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlusun. Ben onun sayesinde bu ülkede şarkılar söylüyorum. Sen onun sayesinde kravat takıp o koltukta oturuyorsun. Bunu herkesin bilmesi gerek!” Sanatçının bu sözleri, vefatının ardından sosyal medyada binlerce kez paylaşılırken, hayranları ve sanat camiası onun bıraktığı derin izleri hatırlamaya devam ediyor. Edip Akbayram, eserleri ve unutulmaz sözleriyle kalplerde yaşamaya devam edecek.
Kaynak: Sozcu