Gaziantep’in Yemenisi Turistlerin İlgi Odağı

Gaziantep’in geleneksel yemeni ayakkabıları, turistlerin ilgisini çeken önemli bir kültürel miras olarak öne çıkıyor. Geçmişte vatandaşların ayaklarını süsleyen ve “Antep yemesi” olarak bilinen yemeni ayakkabılar, modern tasarımlarla yeniden hayat buluyor. Yaz aylarında ayakları serin tutması ve sağlıklı olması nedeniyle tercih edilen yemeni ayakkabılar, terleme, mantar, egzama ve kötü koku yapmıyor. Ustaların maharetli ellerinde üretilen bu ayakkabılar, yeni modeller ve renk seçenekleriyle her yaş grubundan ilgi görüyor. Sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde değil, dünya genelinde Avrupa ülkelerine de ihraç ediliyor. Geleneksel yemeniyi modern dokunuşlarla birleştiren Gaziantep’teki ustalar, ayakkabının yanı sıra sandalet, çanta, cüzdan ve maskot gibi ürünler de yapıyor. Ziyaretçiler ve yerli halk, bu doğal ve sağlıklı ürünleri tercih ediyor ve mesleği sürdüren ustalar, kültürel mirasın yaşatılması için çaba gösteriyor.

Gaziantep’teki Yemenici Ustası Adil Keskinsoy, mesleğin önemini ve geleneksel üretimin avantajlarını anlatıyor.

Yemeni mesleğinin Gaziantep’in en eski el sanatlarından biri olduğunu belirten Keskinsoy, “17-18 yıldır bu mesleği yapıyorum. Yemeni ayakkabılar ter ve koku yapmaz, sağlıklıdır. Avrupa ülkelerinde rağbet görüyor ve sağlıklı olduğu için tercih ediliyor. Maalesef mesleği sürdüren usta sayısı azaldı; sadece 8 kişi kaldı. Bu kültürün yaşatılması için gençlerin ilgisi önemli.” dedi.

Yemeni ayakkabılar ve diğer ürünleri Avrupa’ya ihraç ettiklerini belirten Keskinsoy, “Doğal ürünler kullanıyoruz. İplerimiz arı balmumu ile yapılıyor. Her şey tamamen doğal ve natürel. Bu meslekle uğraşanlar zevk alıyor ve ürünlerimizi sevgiyle yapıyoruz.” diye ekledi.

Geleneksel yemeni modelinin yanı sıra sandalet, çarık, bot ve terlik gibi modeller de üretiyoruz. Yemeni ayakkabılar genellikle yaz aylarında tercih ediliyor ve serin tutuyor. Kalan derilerden cüzdan, sandalet ve diğer ürünler de yapıyoruz. Bu sanat, Gaziantep’te sadece birkaç ustanın elinde yaşatılıyor ve gençlere aktarılması gerekiyor.

Kaynak: Sondakika