Göçük Altında Ölen Mühendisin Eşinden Adalet Bakanı’na Çağrı
5 yıl önce göçük altında ölen genç mühendisin eşinden Adalet Bakanı’na çağrı
Şahinbey Belediyesi’ne ait Akkent Camii’nde beş yıl önce göçük altında kalarak yaşamını yitiren inşaat mühendisi Korkut Küçükcan’ın eşi Zeynep Küçükcan, “Belediye görevlilerinin işlediği suç daha fazla örtbas edilmesin, Korkut Küçükcan için adalet istiyoruz” dedi. Zeynep Küçükcan elde edilen yeni delillerle belediye yetkilileri hakkında yeniden suç duyurusunda bulundu ve Adalet Bakanı Sn.Yılmaz Tunç’a çağrıda bulundu.
“BU OLAY BASİT BİR İŞ KAZASI DEĞİL”
Eşim ve iki evladımın babası Korkut Küçükcan, bundan 5 yıl önce Şahinbey Belediyesi tarafından görevli olarak gönderildiği Akkent Camiindeki ahşap iskelenin çökmesi neticesinde 33 saat boyunca göçük altında kalarak, maalesef yaşamını yitirdi. Bu olay basit bir iş kazası değildir. Eşim Korkut, Belediye Yetkililerinin bir dizi ihmaller zinciri sonucunda göz göre göre ölüme gönderilmiştir.
“KENDİLİĞİNDEN CAMİYE GİTMİŞ GİBİ GÖSTERİLDİ”
-Kazadan sonra Şahinbey Belediyesi Başkanı Mehmet Tahmazoğlu 17.11.2019 tarihinde eşim Korkut Küçükcan’ın ölümüyle ilgili yapmış olduğu kamuoyu açıklamasında “Gaziantep’te bu alanda en iyi mühendis olduğu ve liyakate önem verdiğimiz için onunla çalışıyorduk” şeklinde beyanda bulunarak eşimi, olay yerine belediye yetkililerinin gönderdiğini açıkça beyan ederken; belediyenin savcılığa gönderdiği yanıtlarda ise sanki eşim ile belediye arasında herhangi bir anlaşma yokmuş gibi gösterilerek, kaza tarihinde eşim sanki kendiliğinden Akkent Camii’ne gitmiş gibi gösterilmiştir.
“33 SAAT BOYUNCA ENKAZ ALTINDA CAN ÇEKİŞTİ”
Bu da yetmezmiş gibi eşim Korkut 33 saat boyunca enkaz altında can çekişirken, 14-15 Kasım 2019 tarihinde gece yarısı Şahinbey Belediyesi Yetkililerince söz konusu caminin oturduğu 2 parselin parselasyon işlemi yapılmış ve tapuda tescili gerçekleştirilmiştir. Bugüne kadar aralarında İTÜ, ODTÜ ve KTÜ’den alınan 9 ayrı bilirkişi raporuyla 3 uzman raporunda kazada asli kusurun Şahinbey Belediyesi’ne ait olduğu defalarca tespit edilmesine rağmen adli makamların, sorumlu kişilerden halen daha hesap sormamasına isyan ediyorum.
“EŞİMİN BARETİ YOK EDİLMİŞ”
Rahmetli eşim Korkut ve yetim kalan iki evladım adına 5 yıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesine rağmen soruşturma aşamasında maalesef deliller karartılmış, eşimin bareti yok edilmiş ve olayın gerçek sorumluları olan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile başkan yardımcısı Aslettin Yıldız, imar müdürü Ayşe Fatma Topuz ile proje/etüd sorumlusu Şeyma Gökçek ile inşaattan sorumlu mühendisler Ahmet Temizyürek ve mühendis Faruk Pekşen ne yazık ki soruşturma dosyasındaki 3 ayrı bilirkişi raporu ile 2 ayrı uzman raporlarındaki somut tespitlere rağmen maalesef Danıştay Kararı ile koruma altına alınarak, Adalet karşısında hesap vermeleri engellenerek, haklarında “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verilmiştir.
Bu karara tarafımızca yapılan itirazın, Gaziantep 1.Sulh Ceza Hakimliğince reddedilmesi üzerine bu kez Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulmuştur. Ancak, Anayasa Mahkemesine yaptığımız bu başvurumuz da maalesef iç hukuk yolları tüketilmediğinden bahisle reddedilmiştir. Soruşturma aşamasında Savcılığın resen seçtiği bilirkişi heyetlerince düzenlenen 3 bilirkişi ve 3 uzman raporuna ilaveten, Gaziantep 9.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında İstanbul Teknik Üniversitesinden ve son olarak Karadeniz Teknik Üniversitesinden alınan 3 yeni bilirkişi raporunda da “Kazada asli kusurun, ruhsatsız, plansız, denetimsiz camii inşaatının yapılmasına göz yuman, gerekli İSG tedbirlerini almayan ve uygulamayan, ahşap iskeleyi yasal mevzuata uygun biçimde çelik iskeleye çevirmeyen ve bu da yetmezmiş gibi kazadan kısa bir süre önce söz konusu caminin kubbesinin çevresine kontrolsüz biçimde yaklaşık 30 tonluk betonu süratle dökerek ahşap iskelenin yerinden kaymasına sebebiyet veren Şahinbey Belediyesi Yetkililerine ait olduğunun” somut olarak tespit edilmesi üzerine elde edilen bu “yeni deliller” ve yargılama aşamasında dinlenip, çapraz sorguları yapılan “yeni sanık ve tanık anlatımlarına” dayalı olarak Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet İhsan Tahmazoğlu, Şahinbey Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü İş ve İşlemlerinin Denetim ve Koordinesinden Sorumlu Başkan Yardımcıları Aslettin Yıldız, Hüseyin Kılıç, Mehmet İnal, Mustafa Kaya, Ömer İlhan ve olay tarihinde Şahinbey Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Ayşe Fatma Topuz, Fen İşleri Müdür Yardımcısı / Akkent Camiinin Teknik Uygulama Sorumlusu Ahmet Temizyürek, Şahinbey Belediyesi Etüd Proje Müdürü Şeyma Gökçek İskender ve olay tarihinde Akkent Camiinde Sorumlu Mühendis Faruk Pekşen hakkında “olası kast ile bir kişinin ölümü ve birden çok kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan” dolayı tarafımızca, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı Kamu Suçları Bürosuna 2025/1583 No ile “yeniden suç duyurusunda” bulunulmuş ve bu konuda, CMK md 172/2 uyarınca Gaziantep Sulh Ceza Hakimliğinden karar alınması talep edilmiştir.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı Kamu Suçları Bürosuna sunmuş olduğumuz suç duyurusunda belirtmiş olduğumuz 3 yeni bilirkişi raporu ve yargılama aşamasında dinlenen yeni sanık ve tanık anlatımları, Şahinbey Belediyesinde görevli kişiler hakkında olası kast ile ölüme sebebiyet vermekten dolayı kamu davası açılmasına yeterli suç şüphesini oluşturmaktadır. Eşim Korkut, olay tarihinde Belediye Yetkililerince göz göre ölüme gönderilmiştir. Kanunlar önünde eşitlik ilkesi uyarınca olayın gerçek sorumluları olan Şahinbey Belediyesindeki görevlilerin hak ettikleri cezayı alması ve bu adaletsizliğe artık son vermesi için Sayın Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’u göreve davet ediyorum.
Eşim Korkut’un, adeta cinayet gibi bir kazaya kurban edilmesinin gerçek sorumluları olan Şahinbey Belediyesi Yetkililerinin, Adalet karşısında hesap verene kadar eşim ve iki evladım adına hukuk mücadelemize devam edeceğimi belirtmek isterim. Bu nedenle rahmetli eşimin ölümünün 5.senesinde Sayın Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’a “Kanunlar Önünde Herkesin Eşit” olduğunu hatırlatarak “Olayın gerçek sorumluları olan Şahinbey Belediyesindeki görevlilerin hak ettikleri cezayı alması ve bu adaletsizliğe artık son vermesi için göreve davet ediyorum.” Rahmetli eşim Korkut’un ruhunun, ancak bu şekilde huzura kavuşacağına inanıyorum.
Kaynak: Sozcu