Üniversitelerde YÖK Kalite Denetimleri ve Sayıştay Raporlarıyla Ortaya Çıkan Şaibeler

Üniversitelerde YÖK Kalite Denetimleri ve Sayıştay Raporlarıyla Ortaya Çıkan Şaibeler
Üniversitelerde YÖK Kalite Denetimleri ve Sayıştay Raporlarıyla Ortaya Çıkan Şaibeler
Devlet üniversitelerinde yaşanan ihale yolsuzlukları, adam kayırmacılık ve 2547 sayılı YÖK Kanununa aykırı çeşitli usulsüzlükler Sayıştay denetçileri tarafından tek tek açığa çıkarılıyor. Sayıştay raporları yayımlandıkça; hısım-akraba atamalarından, dolu koltuklara ikinci kez üst üste müdür atamalarına ve Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) denetçilerinin tüm masraflarının denetledikleri üniversite bütçelerinden karşılanmasına kadar birçok şaibeli durum gün yüzüne çıkıyor.
Özellikle Sinop Üniversitesi’nde Sayıştay denetiminde, YÖKAK denetmenlerinin yol, konaklama ve yemek masraflarının üniversite bütçesinden karşılanması raporlandı. Sayıştay, bu uygulamanın 2547 sayılı YÖK Kanununa aykırı olduğunu vurgulayarak, üniversite bütçelerinin YÖKAK üyelerinin masraflarını karşılamaması gerektiğini belirtti. Bu durum, YÖKAK denetçileri tarafından verilen “yüksek kaliteli yükseköğretim” raporlarının güvenilirliği konusunda tartışmalara yol açtı.
YÖKAK’ın yıllık bütçesi 15,2 milyon TL olmasına karşın, 208 devlet ve vakıf üniversitesi için yalnızca 153 bin TL denetim bütçesi ayırması dikkat çekiyor. Her üniversite için en az iki denetmen görevlendirilen sistemde, denetmen başına ödenen 366 TL’nin yol, konaklama ve yemek gibi masrafları karşılaması bekleniyor. Ayrıca, Sinop Üniversitesi’nde dolu olan genel sekreter yardımcılığı, daire başkanlığı, fakülte ve yüksekokul sekreterliği gibi koltuklara ikinci kişilerin atanması ve çift maaş ödenmesi de tespit edilmiştir.
Sinop Üniversitesi’nde, akademisyen kadrolarının önemli bir kısmının boş olduğu, örneğin 75 profesör kadrosunun 35’inin dolu olduğu ve hazine destekli bütçenin 1,3 trilyon liraya ulaştığı bir ortamda bu tür atamaların ve yolsuzlukların yaşanması üniversite performansını ve yönetimini olumsuz etkiliyor.
YÖKAK’ın oluşturduğu denetim mekanizmasının yapısında MEB, TÜBİTAK, TOBB gibi farklı kurum temsilcileri bulunmasına rağmen, denetim süreçlerinin ve harcamalarının şeffaflığı ve tarafsızlığı konusunda çeşitli eleştirilerle karşı karşıya kalınıyor. Erasmus projelerinin harcamalarında da şeffaflık eksikliği tespit edilmiş; öğrenci ve personel seçiminde standart ve yazılı prosedürlerin olmaması dikkat çekiyor.
Diğer yandan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi gibi kurumlarda da akademisyen ve profesör boşlukları, iç denetim eksiklikleri ve uygulamalı eğitimlerin yüzeysel yürütülmesi gibi sorunlar raporlanmıştır.
Kaynak: Sözcü








