Fotoğrafçılık Teknolojiye Direniyor: Mehmet Fatih Özdemir’in Hikayesi
Fotoğrafçılık Teknolojiye Direniyor
Çocukluk hayali olarak başladığı fotoğrafçılıkta 60 yıldır hem fotoğraf çeken hem fotoğrafların baskı işlerini yapan Mehmet Fatih Özdemir, cep telefonları ile gelişen teknolojinin stüdyo fotoğrafçılığını bitme noktasına getirdiğini söyledi. Özdemir, yıllardır mesleğini sürdürdüğü ve ailesinin geçimini sağladığı dükkanında fotoğrafçılıktaki dijital dönüşüme direniyor. Bir zamanların en gözde mesleklerinden biri olan fotoğrafçılık, günümüzde teknolojiye karşı direniyor. Vesikalık dışında baskı yaptıranların sayısı bir elin beş parmağını geçmezken, sadece düğün ve nişan gibi dış çekimlerde fotoğrafçılara başvurulur oluyor. Gaziantep’te yaşayan 71 yaşındaki Mehmet Fatih Özdemir, de ilerleyen yaşına rağmen çocukluk hayali olan fotoğrafçılık mesleğine 60 yıldır tutkuyla devam ediyor. Hayatının büyük bölümünü fotoğrafçılığa adayan Özdemir, tutkunu olduğu bu sanatla küçük yaşta tanıştı.
Dükkanındaki eski fotoğraf makineleri ve kameralarıyla kentteki fotoğrafçılığın serüvenine ışık tutan Özdemir, uzun yıllardır icra ettiği mesleğini aynı zamanda birçok kişiye de öğretti. Gaziantep’te 60 yıldır fotoğrafçılık mesleğini severek sürdüren Özdemir, gelişen teknoloji karşısında yok olan pek çok meslek gibi stüdyo fotoğrafçılığının da bitme noktasına geldiğini söyledi. Gelişen teknolojiyle birlikte, analog makinaların yerini dijital ve akıllı telefonların aldığını ifade eden Özdemir, fotoğraf stüdyolarında çekilen fotoğraflara olan merakın yerini fotoğrafı saniyede gösteren dijital fotoğraf makineleri ve akıllı cep telefonlarının aldığını ifade etti.
Fotoğrafçılığa çocukluktan itibaren ilgi duyduğunu dile getiren Özdemir, “1965 yılından beri bu mesleğin içindeyim. O zamanın makineleriyle okul arkadaşlarımın, evde ailemin resmini çekerdim. Bu merak gittikçe arttı. Ortaokuldan ayrıldıktan sonra bir fotoğrafçıda çırak olarak çalışmaya başladım ve askere gidene kadar orada çalıştım. Askerde de yine bu mesleği icra ettim. Askerden geldikten sonra bir dükkan açtım ve mesleği devam ettirdim. O sırada teknoloji değişiyor, siyah-beyaz ölüyor ve renkli fotoğrafçılık çıkıyordu. Renkli fotoğrafı bilen yoktu. Ben de ilaçlarını ve kartını alaraktan prospektifleri tercüme ederek ve onu Türkçeleştirip ilaçların karışımını yapıp deneme ve yanılma yöntemi ile renkli fotoğrafı yapmaya başladım. Başarılı olduktan sonra daha büyük cihazları alarak mesleğe devam ettim. Böylece Gaziantep’te ilk renkli laboratuvarı kurmuş oldum ve fotoğrafçılara renkli fotoğraf hizmeti vermeye başladım” dedi.
Günümüz teknolojisi sayesinde akıllı telefon kullanan birçok kişinin artık eskisi gibi fotoğrafçıları tercih etmediğini belirten Özdemir, fotoğrafçıların sadece vesikalık diye tabir edilen resmi işlerde kullanılan fotoğraflar için tercih edildiğini ifade etti. Özdemir, günümüzde yaygın kullanılan akıllı telefonların kaliteli ve filtreli görüntü çekme özelliğiyle fotoğrafçılık mesleğini bitirme noktasına getirdiğini belirterek, “Zamanla teknoloji gelişti ve fotoğraf makinelerinin yerini akıllı telefonlar aldı. Akıllı telefonlar mesleğimizi elimizden aldı. Artık baskıya işi gelmediğinden dolayı o pahalıya almış olduğumuz cihazlar artık çöp oldu. Fotoğraf makineleri çöp oldu. Dijital makineler gündeme geldi derken telefonların gelişmesi sebebiyle dijital fotoğraf makineleri de artık çöp oldu. Artık seyahatte kimsenin elinde fotoğraf makinası yok, telefon var ve telefonla resim çekiliyor, onu da bastırma ihtiyacı duymuyorlar. Çektikleri fotoğrafları da sosyal medyada paylaşıyorlar” diye konuştu.
Dünyanın en güzel mesleğinin fotoğrafçılık olduğunu belirten Özdemir, gelişen teknolojiye rağmen mesleğini sevdiği için 60 yıldır fotoğrafçılık mesleğini severek devam ettirdiğini ifade etti. Vatandaşlardan Şahin Ulu da vesikalık çekim dışında fotoğrafçıda resim çektirmediğini ve çekimlerini genellikle akıllı telefonu ile yaptığını belirtti.
Kaynak: Sondakika